7 Mart 2012 Çarşamba

siber zorbalık

SİBER ZORBALIK BAŞLIKLARI



1-Zorbalık nedir?
Yaşça ya da fiziksel güç bakımından güçsüz olanın, yaşça büyük olan ya da fiziksel olarak güçlü olan tarafından memnuniyet ve çıkarları için hırpalanması, küçük düşürülmesi anlamına gelen her alanda karşımıza çıkabilecek bir sorundur. Genel anlamda bir eylemin zorbalık olarak tanımlanabilmesi için bazı temel ölçütler gerekmektedir. Bunlar,
-Kasıtlı olarak zarar verme amacıyla saldırgan davranışlarda bulunulması
-Bu olumsuz eylemlerin bir kez değil, sürekli bir şekilde uygulanıyor olması
-Taraflar arasında güç dengesinin eşit olmaması
-Genellikle sistematik ve organize davranışlardan oluşması
2-Zorbalık türleri nelerdir?
Fiziksel zorbalık: Isırma, saç çekme, vurma, itme, dürtme veya çekme biçiminde fiziksel
tacizlerde bulunma, haraç kesme, tekmeleme ya da tokat atma, dövme, odaya kilitleme,
yumruklama, tırmalama, tükürme, korkutarak özel eşyalara zarar verme ya da el koyma, vb.

Sözel zorbalık: Rahatsız edici telefon görüşmeleri, korkutma, şiddet içerikli tehditler, isim
takma, sataşma, sosyoekonomik seviye ya da zeka seviyesi bakımından alay etme, mağdurun ailesine hakaret etme, cinsel anlamda istismar edici sözler söyleme, okulun dışında veya çevresinde korkutma, yanlış veya kötü niyetli dedikodular yayma, vb.

Sembolik zorbalık: Acımasız bakışlar ve çeşitli el hareketleri, arkadaş ilişkilerini etkilemek ya da arkadaşlıkları bozma, genellikle kasti ve sistematik bir şekilde bir kimseyi arkadaş olarak kabul etmeme, yok sayma, çirkin notlar gönderme, çeşitli yerlere mağdurlar hakkında çirkin sözler yazma vb. Bunlar fiziksel ya da sözel zorbalığa eşlik edebilir. Genel olarak zorbalık yukarıda sayılan çeşitlerden bir veya birkaçının kombinasyonu şeklinde görülebilir. Zorbalık başlığı altındaki bu eylemler bireysel ya da grup halinde uygulanabildiği gibi; bu hareketlere maruz kalanlar da bireyler ya da gruplar olabilir.

3-Akran zorbalığı (Bullying) nedir?
           Başkalarını etkilemek için iş yerinde veya okul ortamında uygulanan akran baskısı, arkadaş zorbalığıdır. Sözlü taciz, fiziksel baskı ve bir olay hakkında kişiyi isteği dışında zorlamak olarak ortaya çıkar. Hedef alınan kurbanlar cinsiyet, dil, ırk, din vb... konularda baskıya maruz bırakılır.  Bullying davranışına maruz kalan kişiler muhataplarının kaba davranışlarıyla karşılaşırlar. Bullying, iş yerlerinde, dini kurumlarda, askeriyede, akademik kurumlarda, göç alan bölgelerde, yetiştirme yurtlarında, huzur evlerinde, Siber alanlarda ve engelli bireylerin yaşam alanlarında sıklıkla ortaya çıkabilmektedir.
4-Akran zorbalığının görülme sıklığı nedir?
Akran zorbalığının görülme sıklığına ilişkin yurt dışı ve yurt içi bazı araştırma sonuçlarına bakıldığında; 7-16 yaşlarındaki 130.000 okul çocuğu incelenerek gerçekleştirilen çalışmada öğrencilerin % 5-9’unun düzenli olarak zorbalığa uğradığı görülmüştür. Avustralya’da 25.000 okul çocuğu ile çalışılan araştırmada ise yedi öğrenciden birinin haftada en az bir kez zorbalıkla karşılaştığı belirtilmiştir. İrlanda’da örneklemlerinin % 43’ünün bazen zorbalık yaptıklarını bildirilmiştir. İngiltere’de ortaokul öğrencileri arasında yapılan bir araştırmada haftada en az bir kere zorbalığa uğrayanların oranı % 10, ayda en az bir kez zorbalığa uğrayan öğrencilerin oranı ise %22 olarak bulunmuştur. A.B.D çalışmalarında, öğrencilerin % 75’inin zorbalığa uğradığı belirtilmiş, bunun yanında kurban durumunda olma oranının %10 olduğu bildirilirken bu oranın Kanada’da % 8 olarak belirlenmiştir.
Okul zorbalığı konusunda ülkemizde tarafından lise öğrencileri üzerinde yapılan bir çalışmada, öğrencilerin sıkça karşılaştıkları zorbalığın bedensel zorbalık olduğu ortaya çıkmıştır. İlköğretim okullarında en çok yaşanan zorbalık türünün itilmek, küfredilmek, sevmediği isimlerle çağrılmak, alay edilmek, giysi ya da eşyalarına zarar verilmek ve hakkında dedikodu yapılmak gibi davranışlar olduğu sonucunu bulmuşlardır. Yine ülkemizde erkeklerin kızlara oranla daha çok zorbalığa katıldığını, kızların ise daha çok kurban olduklarını belirtmiştir. Yine bu öğrencilerin % 35’i kurban, %30’u zorba/ kurban ( hem zorba hem de kurban olma durumu) ve % 6’sınında zorba olduğu bulunmuştur.
Zorbalar genellikle kurbanlarını yaşıtları arasından seçerler. Her iki grupta genellikle aynı yaşta ve ya aynı sınıfta olur. kurbanların yaşları arttıkça zorbalığa uğrama yüzdelerinin azaldığını öne sürülmüştür. Lisede fiziksel zorbalık, ilköğretimdeki zorbalıktan çok daha düşük düzeydedir. Bunun nedeni öğrencilerin toplumsal becerilerinin gelişmesi olabileceği düşünülebilinir. Bunu yanında  zorbalığın 9-15 yaşları arasında en üst düzeye çıktığı ve zorbalığa en sık 11-13 yaşları arasında maruz kalındığı belirtilmiştir. Başka bir çalışmada ise, zorbalığın ilk ve ortaöğretim kurumlarında ne ölçüde hangi ortamlarda görüldüğüne ilişkin öğretmen ve yönetici görüşlerine başvurulmuştur. Bu çalışmanın sonucunda zorbalık davranışlarının en çok okul bahçesinde gerçekleştiği ifade edilmiştir.

5-Akran zorbalığında aileye ilişkin özellikler nelerdir?
      Akranlar arasında zorbaca davranış sergilenmesinde aile ilişkilerinin rolü üzerine yapılan incelemelerde şu sonuçlar dikkati çeker niteliktedir;
  1. Anne ile olumlu bağlanma geliştirmemiş çocuklar, çevresine karşı güvensiz, aşırı şüpheci ve başkalarına düşmanca yaklaşırlar.
  2. Bandura’nın sosyal öğrenme kuramına göre, aile içi anlaşmazlık çocukların akran ilişkilerini olumsuz etkileyebilir.
  3. Aşırı cezalandırıcı ebeveynlik stilinin çocuklarda zorbalığı arttırdığını, zorbaların destekleyici olmayan ilgisiz ebeveynlere sahip oldukları.
  4. Aşırı koruyucu, kollayıcı, az denetleyici ve katılımcı ve eleştirel ebeveyn tarzlarının çocukta kurban olma olasılığını arttırır.
     Yapılan diğer araştırmalarda da zorbaların ailelerine ilişkin altı özellik belirlemiştir. Bunlar;
  1. Birincil bakıcılar tarafından çocuğa ilgisiz davranılması.
  2. Göz yumucu aile stili. Davranışları için çocuklarına az kural veya sınır koyan aile yapısı.
  3. Ailenin çocuğunu toplumdan izole etmiş olması, çocuğun etkin sosyal yaşamda veya sosyal çevrede ailesiz olması.
  4. Ebeveynler arasında çatışma ve aile arasında uyum olmaması.
  5. Ailenin uygun olmayan disiplin yöntemlerini kullanarak hata yapması, yanlış cezalar vermesi, saldırganca davranışları çocuğuna aktarması ve cesaretlendirilmesi.
  6. Otorite figürü olarak ailenin çocuğunu aşırı kontrol altında tutması, cezalandırması evde aşırı ev kuralları ve standartların belirlenmesi ve bunların uygulanması.
      Akran zorbalığında aile özelliklerine ilişkin çalışmalarda: ailenin çok önemli olduğu, çocukların akranları ile olan ilişkilerini model alma ve sosyal pekiştirme yoluyla belirledikleri, ailenin çocuk yetiştirme stili, aile içi şiddet ve aile anlaşmazlığının çocukta birçok davranış sorunlarına yol açtığı ve bu durumun akran zorbalığında önemli olduğu belirtilmiştir.
6-Siber zorbalık nedir?
Gençleri bekleyen yeni bir tehlike, internet ortamında ve cep telefonlarının kullanımında görülen, internet üzerinden bilgisayar, cep telefonu, çağrı cihazı gibi elektronik iletişim araçlarını kullanarak karşısındakine zarar vermek amacıyla yapılan zorbalıktır.
   siber zorbalık, gerçek hayatta akran tacizinin elektronik şekli olduğunu ifade edilir,
            "Siber zorbalık, diğer kişilere zarar vermek amacıyla, bir birey ya da grup tarafından, elektronik posta, cep telefonu, çağrı cihazı, kısa mesaj servisi, karalayıcı web siteleri ve karalayıcı online kişisel oylama siteleri gibi bilgi ve iletişim teknolojilerinin kullanımını içeren; kasten, tekrarlayıcı bir şekilde ve düşmanca davranışları destekleyen davranışlardır. Siber zorbalık, akran tacizinin elektronik bir formudur. Öyle ki bu davranış formları hızla yaygınlaşan bir biçimde okulun sınırlarını aşmış, çocukların evdeki odalarına kadar girmiştir.

            Yakın bir gelecekte eğitim sistemleri içinde siber zorbalığın, yüz yüze yaşanan zorbalıktan daha çok tartışılacak bir konu olduğunu söylemek abartılı olmayacaktır.
7-Siber zorbalık olarak kabul edilen elektronik zorbalık nedir?
Elektronik zorbalık kişilerin şifrelerini ele geçirmek, web sitelerini hacklemek, spam içeren mailler göndermek ya da bulaşıcı mailler göndermek gibi teknik olayları içerir. Elektronik zorbalık, bireysel yapılabileceği gibi birçok kişi tarafından organize bir şekilde aynı anda da yapılabilir. Ddos denilen bu tür saldırıların hedefi sistemi kullanılamaz hale getirmektir. Bu tür saldırılar kişilerin sahip olduğu web sitelerine yapılabildiği gibi büyük kurum ya da devletlere ait yazılım ya da sitelere de yapılmaktadır. Bu saldırılar donanım ve yazılımlara direk olarak etkide bulunurken, dolaylı olarak kişilerin duygularına da etki etmektedir.

8-Siber zorbalık olarak kabul edilen elektronik iletişim zorbalığı nedir?
E-iletişim zorbalığı ise bilgi ve iletişim teknolojilerini kullanarak kişileri sürekli rahatsız etme (cyber-stalking), kişilerle alay etme, isim takma, dedikodu yayma, internet üzerinden kişiye hakaret etme ya da kişinin rızası olmadan fotoğraflarını yayınlama gibi ilişkisel saldırı davranışlarını içerir. Bu da direk olarak duyguları etkilemektedir.
Siber zorbalik, ‘akran tacizinin elektronik bir formudur’. Öyleki bu davranış formları hızla yaygınlaşan bir biçimde okulun sınırlarını aşmış çocukların evdeki odalarına kadar girmiştir.
9-Siber zorbalığı ortaya çıkaran nedenler nelerdir?
Siber zorbalığı ortaya çıkaran nedenlerin hepsi birbirini etkileyen nedenler olup temelinde yetersiz ebeveyn çocuk ilişkisinin yarattığı düşük benlik saygısı yatmaktadır.  Aile içi iletişimi yetersiz olan bireyler kişiliklerini sağlıklı oluşturamazlar ve özgüven eksikliğine düşerler bunun sonucunda bu noksanlığı farklı yollarla gidermeye çalışırlar. İşte bu yollardan biridir siber zorbalık, bu nedenin yanında başka kişilere zarar verme isteği duyan bireyler için masrafsız ve kimliğini gizleme olanağının kolaylığı da etkili nedenler arasındadır. Az gelişmiş sosyal becerilerin ve yüksek sosyal kaygının yanında internet kullanımındaki yanlış ve eksik vizyon sanal zorbalığın ortaya çıkmasında geçerli sebeplerdendir.

10-Siber zorbalığın yaş grubuna göre dağılımı nedir?
Avrupa’daki 12-15 yaş arası gençlerin %75’inin en az bir cep telefonu bulunmaktadır ve cep telefonu kullanma yaşı gittikçe düşmektedir. Türkiye için de benzer sonuçları görmek mümkündür. Sabah-TNS Piar’ın araştırması’na göre Türkiye’deki 15-22 yaş arası gençlerin %93.5’i cep telefonu kullanmaktadır. Benzer şekilde internet kullanımının çocuk ve gençler arasında da kullanımı hızla yaygınlaşmaktadır. Türkiye’de Başbakanlık Kadının Statüsü Genel Müdürlüğü tarafından yapılan bir araştırmada, 16-24 yaş arası nüfusun (10,821,658) %65.5’inin bilgisayar kullanıcısı olduğu, %54.2’sinin ise internet kullanıcısı olduğu bulunmuştur. Bu sonuçlar teknolojik olarak gelişmiş ülkelerde olduğu kadar Türkiye’de de cep telefonu ve internetin yaygın kullanımını gösteren bir bulgudur. Bu sonuçları göz önünde bulundurularak siber zorbalığın teknolojik aletleri kullanma yaşına paralel olarak ilerlediği söylemek mümkündür.
11-Siber zorbalığın Türkiye’deki ve dünyadaki boyutlarının incelenmesi?
"Türkiye ve hatta pek çok Avrupa ülkesi için yeni bir konu olan siber zorbalık, özellikle son beş yıldır ABD ve Kanada’da eğitim bilimciler ve psikologlar başta olmak üzere diğer uzmanlar tarafından araştırılan ve tartışılan bir konudur. Sorun, kıtasal ya da bölgesel değil küresel önem kazanan bir sorundur. İşin içinde dünyayı bir odaya sıkıştıran internetin olduğu düşünülürse sorunun ciddiyeti daha iyi anlaşılacaktır. Bilindiği gibi sorun teknoloji değil, onun nasıl kullanıldığı ile ilgilidir. Günümüzde bir milyardan fazla kişi sosyal ilişki oluşturmak amaçlı olarak interneti kullanmakta ve bunların büyük bir kısmı da özellikle gençlerin üye olduğu popüler web siteleri olmaktadır. Bugün Kuzey Amerika’daki gençlerin büyük bir yüzdesi sosyal ağ (network) oluşturmak amaçlı olarak My Space.com, Xanga.com ve Facebook.com gibi popüler web sitelerini kullanmaktadır. Bu da doğal olarak siber zorbalığı okulların dışına taşımıştır. ABD’de siber zorbalık, eğitimcilerin tahmin ettiğinden çok daha yaygın bir problem haline gelmiştir. Bazı araştırmalar, 6-12. sınıf arası gençlerin %20 ile %40’ının en az bir sefer siber zorbalığa maruz kaldığını göstermiştir. Hatta bu bazı çocukların akademik başarısızlığına, okulu bırakmasına ve daha da kötüsü intihara teşebbüs etmesine bile neden olmaktadır. Bu siber alem (cyberspace) eğilimi ABD’de eğitim-öğretim için ciddi bir sorun haline gelmektedir. Öyleki siber zorbalık, Kuzey Amerika’daki tüm okulları etkiler duruma gelmiştir..

12-Küresel bir sorun olan siber zorbalık kişilerde ne gibi psikolojik ya da sosyal sonuçlar doğurur?
Yaşanan olayların sayısı arttıkça internet kullanıcılarını bir şüphe sarıyor. Öyle ki bu endişe, takip ediliyor hissiyle sürekli tetikte beklemeye yol açıyor, hatta paranoyaklığa ya da hezeyan bozukluğuna kadar varıyor. Siber tehdide maruz kalma korkusundan, insanlar internet kullanamaz hale geliyor. Ayrıca bir kez tehditle karşılaşan, tekrar karşılaşmaktan korktuğu için siber zorbanın her dediğini de yapabiliyor. Hal böyle olunca, bu sanal tehdit karşısında birey, aile, hukukçu, eğitimci ve işin uzmanlarına büyük görevler düşüyor. Siberzorbalık bazı çocukların akademik başarısızlığına, okulu bırakmasına ve daha da kötüsü intihara teşebbüs etmesine bile neden olmaktadır.2011 yılı içinde Türkiye’de üniversite öğrencisi bir genç kız kendi adına açılan ve hakkında yanlış bilgiler aktarılan sahte Facebook hesabı nedeniyle intihara teşebbüs etmiş ve bitkisel hayata girmiştir. Bu da olayın ciddiyetini gösteren önemli bir durumdur.

13-Siber zorbalığı önlemek için ne gibi yöntemler uygulanmalıdır?
Öncelik olarak çocukları ve ailelerini eğitmek uzun bir zaman alsa da geçerli bir tedbir olabilir ailenin yanında öğretmenleri de bilinçlendirmek etkili olacaktır. Daha sonra çocuklara yönelik, iletişim ve sosyal becerileri geliştirecek  etkinlikler oluşturup, teknolojiyi kullanma konusunda süper vizyon ve duyarlılık eğitimlerinin verilmesi etkili olabilecek yöntemlerden.
14-Siber zorbalığa ilişkin örnekler veya bulgular nelerdir?
Vermont’da 13 yaşındaki bir çocuk sınıf arkadaşları tarafından aylarca siber zorbalığa maruz kaldıktan sonra kendini asarak intihar etmiştir.
Benzer şekilde 2011 yılı içinde Türkiye’de üniversite öğrencisi bir genç kız kendi adına açılan ve hakkında yanlış bilgiler aktarılan sahte Facebook hesabı nedeniyle intihara teşebbüs etmiş ve bitkisel hayata girmiştir

Sanal zorbalık onu ölüme sürükledi

Avustralya'da, sosyal paylaşım sitelerindeki hesaplarına dadanan kişilerin baskı ve tehditleriyle hayatı kâbusa dönen lise öğrencisi Şeniz Erkan, kendini bir trenin altına atarak can verdi.



Yakın bir tarihte, 14 yaşındaki Megan Meier, sanal zorbalık yüzünden intihar etti.
Bu intihardan sonra Amerika'da sanal zorbalıkla ilgili ilk yasa da geçmiş oldu. Yasanın tanımı da şöyle; "bir cocugu bilerek/isteyerek (ve anonim olarak) telefon ya da internet yoluyla rahatsiz etme, duygusal sikintiya sokma, ya da sikintiya sebebiyet verme".

Aynı şekilde Ryan Halligan(13 yaşında), Jamey rodemeyer(14 yaşında), Alexis Pilkington(17 yaşında) ve Phoebe Prince(15 yaşında) intihar edenlerden bazıları ve bu sayı sürekli artmakta...

      Georgia adlı genç kız, 12 yaşındayken okulda bir grup arkadaşıyla bozuşmuş; bunu internette, onu yaralamaya yönelik bir mesaj kampanyası izlemiş:
"Okuldan gelip dosyama bakardım ve benden ne kadar hoşlanmadıklarını anlatan 3-5 ya da 10 mesaj bulurdum. Kendimi okulda güvende hissetmiyordum. Şimdi de kendimi evde güvende hissetmez oldum." diyor.
Georgia mesajları silse de önce okuduğunu söylüyor. "Biri hakkımda bir şey söylüyorsa, başkalarından duyacağıma bilmek istiyordum" diyor.
Yine de internette sohbet ve e-posta ile haberleşmeye karşı değil:
"Aslında pek de kötü olmayan bir şey söylüyor olabilirsiniz; ama e-postada ses tonunuz konuşma tarzınız kaybolduğu için, karşıdakiler başka türlü algılayabiliyor."Georgia, uğradığı siber zorbalık saldırıları sonunda bir gün okul tuvaletine kapanıp her şeyi sona erdirmek istemiş.
"Ben olmasam her şey daha iyi olur, herkes mutlu olur" diye düşündüğünü anlatıyor.

Sally Cope'un 13 yaşındaki oğlu da siber zorbalık mağdurlarından.
"Gençlerle konuştuğumda neden bilgisayarınızı kapatmıyorsunuz diyorum. Ama bu korkunç bir saplantı haline geliyor. Başkaları haklarında ne diyor, görmek istiyorlar." diye yakınıyor.
Şişko, sürtük gibi ifadeler, uyuşturucu ya da eşcinsellikle ilgili iddialar en sık karşılaşılan siber zorbalık biçimleri.
Sally Cope'un oğlu da intihar girişiminde bulunmuş, ancak o maalesef hedefine ulaşmış.
Onu intihara sürükleyenler hakkında bir işlem yapılmamış, yargılama olmamış.
Jim Gamble, yetkililerin siber zorbaların peşine düşebileceğini ve bunun bir an önce yapılması gerektiğini düşünüyor.
"İhtiyacımız olan yeni bir yasa değil, yeni bir düşünce şekli. Doğru vakaları tespit edebilir; bu sorumluları kovuşturabilirsek; akıllıca hareket etmiş oluruz." diyor.
Özdinçer Aslan, (2008). Yates ve Smith (1989)
Olweus (1991) ( Akt: Pişkin, 2002)
Rigby (1997) Perry, Kusel ve Perry (1988)
Morre ve Hilery ( 1989) (Akt: Kartal, Bilgin, 2007).
 (Akt: Kartal, Bilgin, 2007) Karaman- Kepenekçi ve Çınkır ( 2001)
Yurtal ve Cenkseven (2006) Akt: Apay, Durmuş, 2008).  
Pişkin (2002) ( Totan, 2007). Özdinçer Aslan (2008)
Oliver, Oaks ve Hovver (1914; Akt: Totan, 2008),
Smith, Madsen ve Moody (1999) Hazler( 1996)
Eslea ve Rees (2001)


Ayşegül ŞAKAR
Türkü TÜRK
Büşra OTAR

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder